Dijital düşünür ve yazar Kevin Kelly, 2016’ nın Haziran ayında yaptığı Tedtalk konuşmasında birçok kişinin düşüncesinin aksine yapay zekanın insanları işsiz bırakmayacağını; tam tersine insanlar ve yapay zekanın bir arada var olabileceğini anlattı.
Teknoloji Nereye Gidiyor?
Teknoloji geliştikçe bize getirdiği olanaklara şaşırıyoruz. Ama Kelly’ye göre teknolojik gelişmelerin çok tahmin edilebilir yönleri var. Çünkü teknolojik sistemlerin pek çoğu kimya ve fizik kurallarından gelen eğilim ve aciliyetlere sahipler.
Kelly, bu eğilim ve aciliyetleri yerçekimine benzetip şöyle devam ediyor: Bir yağmur damlasının vadiden aşağı doğru nereye gittiğini göremezsiniz; ama kaçınılmaz olan yolunun kesinlikle aşağıya doğru olduğudur. Yani telefonun veya internetin icadı kaçınılmazdı; ama iPhone ya da Twitter’ın değildi.
Günümüzün Eğilimi: Akıllılaştırma
Bu eğilimler günümüzde Kelly’nin deyimiyle bir “cognification” yani akılılaştırmaya doğru gidiyor; başka bir deyişle, yapay zeka önümüzdeki 20 yılın en ilham verici gelişmesi olma yolunda. Zaten hali hazırda sahip olduğumuz yapay zeka teknolojisi giderek daha da gelişiyor ve eskiden video oyunlarında rakip olduğumuz bilgisayar oyunu nasıl oynayacağını iyi biliyor.
Kelly’ye göre bu teknolojik trendi ve yapay zekayı daha iyi anlamak için üç farklı boyut var. Öncelikle insan zekası zeka kavramını anlama konusunda yeterli değil. Zekayı tek boyutta düşündüğümüzü söyleyen Kelly, zekanın aslında farklı notaların karışımından oluşan bir senfoni olarak tanımlıyor ve ekliyor: her nota bizim bilişselliğimizde farklı bir enstruman çalıyor.
Duygusal zeka, çıkarımsal mantık ve daha pek çok farklı zekalara sahip olduğumuzu ve bu bölümlerin her birinin güçlü yönlerinin farklı olduğunu savunan Kelly, makineleri de aynı şekilde tasarladığımızı söylüyor. Makinelerin çoğu bazı bölümlerde bizden çok daha ilerideyken, bazı alanlarda bize yaklaşamıyorlar; çünkü buna ihtiyaçları yok. Aslında uzun zamandır hesap makinelerimiz aritmetik konusunda bizden daha iyiler, ya da Google’ın hafızası bizden çok daha güçlü; fakat bizim gibi düşünmüyorlar. Bizim gibi gündelik kaygıları yok; sadece iyi oldukları konularda iyiler.
İkinci Endüstriyel Devrim
Kelly ikinci boyutu, yeni endüstriyel devrimi başlatacak olan teknolojinin yapay zekay olmasıyla açıklıyor. Bildiğimiz endüstriyel devrim tamamen insan ve hayvan gücüne üstün gelmesi için ürettiğimiz yapay güç; yani elektrik, buhar gücü ve fosil yakıtlara bağlıydı. İçinde yaşadığımız çağda ise elektrikle çalıştırdığımız her şeyi akıllılaştırarak bu devrimi gerçekleştireceğiz.
Üçüncü boyutun ise yapay zeka ile yapacağımız iş birliğiyle ilgili olduğunu açıklayan Kelly, robotların bizim hali hazırda yaptığımız pek çok işi üstleneceğini ve insanların da şu an yaptıkları işleri yeniden şekillendirmeleri gerektiğini söylüyor. Böylece, aslında yapay zeka düşünüldüğü gibi işlerimizi elimizden almayacak; aksine bizim üretken olmamızı gerektiren birçok işi devralarak bize yeni iş olanakları tanıyacak. Çünkü aslında üretkenlik, insanlar gibi bilim ve sanatla ilgilenmek isteyen bir türe göre değil; üretkenlik robotlara göre bir şey.
Üretken Olmayan İnsanlığın İlk Saatleri
Kelly bilim ve sanat gibi alanların aslında üretken olmadığını şöyle açıklıyor. “Bilim aslında kendisine içkin bir şekilde üretken değil; çünkü hata üzerine hata yaparak gelişen bir alan olarak zamanımızın çoğunu başarısız olacak deneylere harcıyoruz. İnsan ilişkileri de aynı şekilde.” Dolayısıyla aslında önemli olan bir yapay zekanın tek başına olan başarısı değil; insan ile beraber ortaya koyduğu işin başarısı.
Peki gelecekte ne olacak? Kelly’ye göre önümüzdeki 25 yıl içerisinde, şu an aslında internete bile sahip olmadığımızı anlayacağız. Yani şu anda yaşayan insanlık her şeyin en başında. Şu an internete sahip değiliz, yapay zekaya da sahip değiliz. 20 yıl sonra piyasada olacak en popüler yapay zeka ürünü daha icat edilmedi. Kelly’ye göre, teknoloji aslında insanlık tarihinde ilk saatlerini yaşıyor; ve bir şeyler icat etmek için aslında hiç de geç değil.
Cybermag